18 Ocak 2015 Pazar

Hasta olmak

Insanin hastaligi en çok yalnizken koyuyormus. Çocukla da ilgilenemedim sıkıldı garibim. Babam alsin akşam dedi. Mesaj attık babasına. İsi varmış, bir görüşmeye gidecekmiş, sonra da onlarla yemeğe çıkacakmış, alması imkansızmıs. Anladım ki yalnız olmasam da aynı derecede koyacaktı. Ben de çikolatalı  puding yaptım, tencerede kalanlari siyirdim. Mutlu oldum :) kesinlikle çikolata , babasından daha çok mutluluk veriyor :D

15 Ocak 2015 Perşembe

Yıllar

Bugun iliskimizin 19 yilini geride birakacaktik. Biz iliskimizi geride bıraktık.

14 Ocak 2015 Çarşamba

Ben bir narsist gördüm

KENDİNİ BEĞENMİŞLİK CİDDİ BİR HASTALIKTIR!



Narsisizm yani kendini beğenmişlik hastalığı. İsim, Yunan mitolojisinden geliyor. Hikâyenin Karaburun Yarımadası nda geçtiği söyleniyor. Irmaklar Tanrıçası Nana nın oğlu Narcisisus son derece fiziki güzelliğe sahip, yakışıklı bir gençtir. Bu nedenle su perileri ona büyük ilgi duyar, ama hiçbiri karşılık alamaz. Bu nedenlede Narcisisus tan intikam almaya karar verirler. Bir gün dağdaki berrak bir su birikintisine bakan Narcisisus kendisinin sudaki yansımasını görür ve suda yaşayan çok güzel bir insan olduğunu zanneder, kendisine âşık olur. Saatlerce, günlerce kendini seyreder ve sudaki görüntüsüne sarılmak isterken suya düşer ve boğularak ölür. Psikiyatristler, narsisizm hastalığında görülen birçok özelliğin, bu mitolojik hikâyede mevcut olduğunu söylerler: Kendini beğenmişlik, başkalarının duygularına kayıtsız kalma, diğer varlıklarla iletişim kuramama, başkalarını dinlememe, sadece kendini düşünme vs 

Narsistik kişiliğin temel bazı özellikleri vardır: 
1. DİNLEMEZLER: 
Her şeyi bildiklerine inandıkları için kimseye ihtiyaç duymazlar. Narsist bir kişi eğer bir kurumun üst yöneticisi konumundaysa yönetim toplantılarında, bir ya da iki ast elemanla yapılan toplantılarda hep o konuşur, diğerleri dinler. Başkalarının fikirleri kendi fikrinden önemli ve üstün olmadığına göre onunla oturup sohbet edilmesine, mevzuların tartışılarak doğruya ulaşılmasına nasıl olsa gerek yoktur. Narsist kişi zaten her şeyin en iyisini biliyor ve en güzelini düşünüyordur!. Karşıdakilere sadece onaylamak ve dinlemek düşer. Fikir sorar gibi yaptıklarında da, daha önce söylediklerinin onaylanmasını beklerler. 

2. EMPATİ KURMAZLAR:
Narsistlerde empati yani başkalarının ne hissettiğini anlama yeteneği gelişmemiştir. Son derece benmerkezci düşünürler. Aldıkları kararlar başkalarını etkileyecektir, ama onlar için bunun önemi yoktur. İnsan ilişkilerinde böyle bir boyutun olduğunun farkında değildirler. İş arkadaşlarının yanı sıra eşi ve çocukları da bu durumdan payını alır. 

3. BÜYÜKLÜK HİSSİ BÜTÜN BENLİKLERİNİ KAPLAMIŞTIR: 
Kendini beğenmiş kişiler başarılarını, yeteneklerini abartırlar. Kendilerini farklı ve özel bir kişi olarak algılarlar. Kendilerini her şeyden çok severler. Başarı ve güç için önüne geçilmez istek duyarlar. Başarı için, değil başkaları, kendilerinin sorumlu oldukları kurum için bile risk alırlar. 

4. ELEŞTİRİYE KARŞI AŞIRI TEPKİ GÖSTERİR, ÖFKE HİSSEDERLER: 
Kendini beğenmiş kişiler her türlü eleştiriye kapalıdırlar. En dostça eleştiriden bile rahatsız olur ve kendisini eleştirenleri düşman kabul ederler, kendisini eleştiren kişiler onun kıymetini bilmeyen, kötü niyetli ve derinlemesine düşünemeyen ahmaklardır. Bu eleştirinin hesabı günü gelince sorulmak üzere bir kenara kaydedilir. 

5. KENDİ ÇIKARLARI İÇİN BAŞKALARINI ÇOK İYİ KULLANIRLAR: 
Kullandıkları kişiyle işleri bitince ona sırtlarını döner, vefasızca davranırlar. Vefasızlık ve nankörlük kendini beğenmişlere göre normal davranışlardır çünkü. 

6. İNSANLARA DEĞER VERMEZLER: 
Ortadaki her başarı onların eseridir. İş çevresinde gecesini gündüzüne katmış, fedakârca çalışan herkes değersiz neferlerdir. O olmazsa o kişiler zaten orada olamayacaklardır. Kendini beğenmiş kişiler, öyle işçileri kurumunda çalıştırıyor olmakla onları gereğince ödüllendirmiş olduğuna inanır. Her türlü başarı kendini beğenmiş lider kişinin ön görüsü, zekası, oluşturduğu stratejisi, güç ve kararlılık sayesinde kazanılmıştır! Bu yüzden de özel kişiler tarafından anlaşılabileceğine inanırlar. Başkalarını bu yüzden küçük görür, değer vermezler. 

7. EN ÇOK ZENGİNLİK, BAŞARI, GÜÇ, İHTİŞAM GİBİ KONULARA KAFA YORARLAR: 
Devamlı takdir edilme, itibar görme, iltifat arayıp durma çabasındadırlar. Övgü, kendini beğenmişlerin besinidir. Lehte muamele görmeye, kayrılmaya hakları olduğunu düşünürler. Mesela onlar kuyruklarda bekletilmemelidir. Havaalanlarında VIP salonlarında muamele görecek değerdedirler.

8. AMAÇLARI, KENDİLERİNE HAYRAN KİTLESİ OLUŞTURMAKTIR: 
Kendini beğenmiş kişiler muhatap aldığı kişiyi kendilerine hayran etmeye çalışırlar. Muhatap, hayran durumuna gelirse o zaman artık onunla ilgilenmez, ona pek iltifat etmemeye başlarlar. Çünkü o artık kendisinin hayranı zavallı biridir. 

9. KISKANÇLIK DUYGUSU HAYATLARINDA ÇOK ÖNEMLİ YER İŞGAL EDER: 
Başkalarını kıskanır, başkalarının da kendilerini kıskandığına inanırlar. Kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarının zayıf taraflarını kullanırlar. Onların açığını ararlar. Açıklarını tespit ederlerse onları harcamak için ellerinden geleni yaparlar. Son derece menfaatçidirler. 

10. YARDIM ALMAZLAR: 
Fikir danışmak ve yardım istemek bu tür liderlik sapmasına sahip kendini beğenmiş kişiler için düşünülmesi, hayal edilmesi bile zor bir durumdur. Bunun birkaç nedeni vardır. Birincisi, yardım istenecek kişi O KİM? dir. İkincisi, o kişi önemli olsa bile söyledikleri doğru ancak bu durum için geçerli değil dir. Onlar her şeyi en iyi bilen olduklarına göre, fikir sormak ve yardım istemek için herhangi bir neden yoktur. Kurdukları sosyal ilişkileri kendilerini anlatmak ve ne kadar değerli olduklarını kanıtlamak için kurarlar. Böylece diğer insanlar onların ne kadar değerli olduklarını kabul etmek zorunda kalacaklardır, diye inanırlar. Narsistik liderler kendilerini, birlikte oldukları kurum ve kişilere ödül olarak görürler. Bu kişilerin aileleri ile kurdukları ilişki de farklı değildir. Çevrelerindeki herkes onlara hizmet için vardır, onların ihtiyacını karşılayabildiği ölçüde değerlidir. 

11. YAPTIKLARI İŞLERE ÇOĞU KEZ ANLAM VERİLEMEZ: 
Kendini beğenmiş kişilerin yaptığı işler, verdiği kararlar karşısında hem iş arkadaşları, hem de aile çevresi bir anlam veremez. Bu işi neden böyle yapıyor? sorusunu sık sık sorarlar. Narsistik liderler kurumun imkanlarını kendi egolarını büyütmek ve güçlerini geliştirerek kendilerine hizmet etmek için kullandıklarından kalıcı, verimliliğe dönük ve olumlu bir kurum kültürü oluşturamazlar. 

12. KRİZ DÖNEMİNİ SEVERLER: 
Kendini beğenmiş kişiler çalıştıkları kurumda kriz çıkmasına pek üzülmezler. Krizler esnasında son derece zekice ve süratle müdahalelerde bulunarak, kriz yönetimini başarıyla uygularlar. Böylece kriz döneminde herkesin sıkıntılı olduğu anda sahne ışıkları onların üzerine çevrilmiş olur. Onlar da kriz yönetiminin başarısıyla ayrı bir tat ve gurur yaşarlar. 

Narsistik kişiye nasıl davranalım? 
1. Bu kişilere karşı kesinlikle tevazu göstermemek gerekir. Aksi takdirde onlara hiçbir şekilde etki edemeyiz. Açık ve kararlı bir şekilde davranışlarını onaylamadığımızı hissettirerek onlara hayran olmadığımızı ifade etmeliyiz. 
2. Onları asla eleştirmemeliyiz. Eleştirirsek bizi düşman kabul edeceğinden artık onlarla çalışamaz ve onlara yardımcı da olamayız. 
3. Onlara övgü ile yaklaşırsak bundan çok hoşlanacaklardı. Fakat bu durumda onlara ve topluma kötülük yapmış oluruz... O nedenle kendini beğenmiş kişilere karşı övgü dolu sözler söylememeliyiz. 

KAYNAK:PROF. DR. M. RAMAZAN YİĞİTOĞLU, FATİH ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ BAŞHEKİMİ 

PSK. DNŞ. SEDAT KAVAL
Web kaynak : e-psikoloji.com

Tıbbi yönünü açıkladıktan sonra belirtmek isterim ki bu kişilerle yaşamak gercekten zordur. Kendinizi değersiz,önemsiz , fikirleri anlamsiz hissetmeniz cok mumkundur. Ancak gercek kesinlikle böyle değil. Zaten yakin cevrelerinde genellikle pasif be bağımlı kişilikleri bulundurmayi tercih ederler. Böyle degilseniz "bizim problemimiz ikimizin de dominant olmamiz. Ben aslinda maço bir erkekmisim, bunu ekonomik olarak guclendigimde farkettim. Önceleri maddi eksikliklerim sebebiyle dile getirmemisim. İstedigim sey aninda olmazsa cok sinirleniyorum." Tarzı aciklamalar ve kendisine boyun eğecek, ihtiyac duyacak, muhtac yavru sokak kedisi ayarinda birini bulup "artik seni sevemiyorum, hersey bitmis " demesiyle uzuuun tatlı ruyanizdan uyandirilirsiniz.

4 Ocak 2015 Pazar

Family

Kızımın okulunda ana sınıfında da yoğun bir ingilizce eğitimi veriliyor. Buraya kadar sorun yok, çok güzel öğreniyor, evde tekrar ediyoruz. Hatta almanca da görüyorlar haftada 3 saat. Aman ne güzel. Ama tüm standart olmayan ailede yasayan çocuğun kafasını karıştıracak konulara yeterli özen gösterilmiyor her zamanki gibi. Gecen hafta yaşadığımız bir diyalog :
Kızımı okuldan aldim, olanca sevimliliği ile "anne sana ingilizce bir sey soracagim bakalim bilecek misin" dedi. "Sor bakalim."
"Family ne demek"
"Aile demek"
Ve bomba ...
"Biz hic bir zaman tam bir family olamiyoruz degil mi"
Ben " ..... ??? Bazı aileler küçüktür bazıları çok büyük. Bazi aileler anne - cocuktan olusur, bazilari anne baba cocuk cocuk cocuk buyukanne buyukbaba"
Kızım "sen beni anlamiyorsun  anne %;*@#:*;*&"
Hınzırca bir cevap bende "peki anneanne ile dede aile mi"
"evet "
"Ama cocuklariyla beraber yasamiyorlar "
????
"Mesela bir arkadaşım var evlenmek istememiş ama anne olmak istemiş ve bir çocuk evlat edinmiş, şimdi onlar aile degil mi?"
"???? Ama ben onu demiyorum."
"Tamam kızım seni anlıyorum ama bazen farklılıklar olabiliyor hayatımızda "
Artık ne kadar etkili oldu bilmiyorum. Zaman gostetecek bunu, ama işimiz zor bu normlarla.

25 Aralık 2014 Perşembe

iltifat

Az önce isyerimin bahçesinde sigara içerken yanıma oturan bir bayan çalışan, cildimin ne kadar güzel olduğunu söyledi :) Evet 38 yaşındayım ve cildim yirmili yaşlarda gibi. Hatta makyajla cildini mahveden pek çok yirmilikten daha iyi (bakınız: şekil a / o gerizekali ismi lazim değil) Bunu biliyorum ve duymak çok iyi geldi. Kızım hala iş var sende ;)

24 Aralık 2014 Çarşamba

Kızıma öğütler

~ Hayatinda karşılaştığın küçük veya büyük bütün sorunların üstesinden gelebilecek güce sahipsin. Kendine inan önce.
~ Yaptigin her şeyi elinden gelenin en iyisi olacak şekilde yap ama mükemmel olmak zorunda degilsin. Kimse mükemmel degildir.
~ Kendini yorgun ve yılgın hissettiğinde dur ve nefes al. Doğanın sesini dinle, ritmine uy.
~ Mutluluk bir hedef değil yoldur unutma.
~ Kimseye hakettiginden fazla saygı gösterme, hakettiginden fazla değer verme. Sen de bunları haketmek için çaba göster.
~ Sana deger veren, zor zamanlarında yanında olan insanlara vefasızlık yapma. Kimsenin ahını alma.
~ Maddi hırslarının , aile saadetini golgelemesine, dostlarini ihmal etmene sebep olmasına izin verme
~ Günü birlik mutlulukları kovalarken uzun vadede mutluluk ve huzuru kaçırma.
~ Ileride çocuğunun yüzüne bakarken utanacagin hiç bir sey yapma. Ona iyi ornek ol. Çünkü cocuklar dinleyerek degil izleyerek ogrenir.
~ Kimsenin senin sevilmeye deger olmadigini hissettirmesine izin verme. Sevilmeye deger olmak tamamen senin elinde.
~ Her düştüğünde seni kaldırmak için yaninda olamam, dustugun gibi kalkmasini da bil.
~ Dostlarını iyi seç, sözde dost olan ve özde dost olanları iyi belirle. Gerektiginde sözde dostlarından kurtulmaktan çekinme. Onemli olan nicelik degil niteliktir.

21 Aralık 2014 Pazar

Geçer

Az önce çok keskin bir acı hissettim özleme dair. Öyle derinden, öyle yakıcı. Çook eskilerde kalan güzel günleri anımsatan. Hani ilk sevgiliyken uzak kalinca hissettigime benzer bir şey. Nasıl hala ozleyebiliyorum onu diye kızdım kendime. Ama sonra farkettim, ben şu haliyle onu ozlemiyoum ki, geçmişteki sevgilimi özlüyorum. Bir kaç damla göz yaşıyla aktı gitti ozlemim. Geçti çok cabuk. Şimdi kızımla oynamam lazım.